Sosyal Hizmet Bölümü Öğrencilerinin İş Bulma Endişeleri ve Umutsuzluk Düzeyleri

Özet

Umutsuzluk bir amacı gerçekleştirmede sıfırdan az olan beklentileri ifade eder. Yürütülen bu araştırma ile sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin iş bulma endişeleri ile umutsuzluk düzeylerinin belirlenerek bunları çeşitli değişkenlere göre irdeleme ve bu doğrultuda var olan durumun betimlenmesi amaçlanmıştır. Nicel olarak tasarlanan çalışmaya 1592 sosyal hizmet bölümü öğrencisi katılmıştır. Araştırmada temel demografik soru formu, katılımcıların sosyal hizmete dair bilgi ve tutumlarını öğrenmek amacıyla araştırmacılar tarafından oluşturulan soru formu ve Beck Umutsuzluk Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma verileri araştırmacılar tarafından oluşturulan internet tabanlı formlar üzerinden sosyal medya araçları yoluyla toplanmıştır. Araştırmada toplanan verilerin analizi neticesinde katılımcıların umutsuzluk düzeylerinin iş bulma endişesi, sosyal hizmete dair tutum ve beklentilere, demografik özelliklere göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı tespit edilmiştir. Bulgular sosyal hizmet bölümü için öğrencilerin istihdam olanaklarının ve gelecek beklentisinin umutsuzluk açısından önemli olduğunun altını çizmektedir. Ayrıca sosyal hizmet eğitimi sürecinde öğrencilerin sosyal hizmete dair sahip olduğu tutum, beklenti, geleceğe yönelik kaygı, iş bulma umudu gibi durumların umutsuzluk düzeyinde etkili olduğu anlaşılmaktadır.

Sonuç

Sosyal hizmet bölümü öğrencilerinin iş bulma endişeleri ve umutsuzluk düzeylerini anlama ve çeşitli değişkenlerle irdeleme amacıyla yürütülen bu çalışmada elde edilen bulgular alanyazında yer alan çeşitli araştırmalar ve sosyal hizmet özelinde tartışılmıştır.

Sosyal hizmet bölümü öğrencisi olan katılımcıların umutsuzluk düzeyi cinsiyet, ekonomik durum, öğrenim gördükleri sınıf gibi çeşitli demografik değişkenlere göre anlamlı bir biçimde değişmektedir. Ayrıca katılımcıların iş bulma endişesinin umutsuzluk düzeyinde etkili olduğu, iş bulma endişesi olan katılımcıların iş bulma endişesi olmayan katılımcılara göre daha fazla umutsuzluk düzeyine sahip olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Diğer yandan sosyal hizmet bölümüne ilişkin olumlu tutumlara sahip olanların, sosyal hizmete dair olumlu gelecek beklentisi olanların olmayanlara göre umutsuzluk düzeylerinin daha düşük olduğu anlaşılmaktadır. Genel olarak sosyal hizmete dair olumlu tutuma sahip olanların umutsuzluk düzeyinin olmayanlara göre daha az olduğu anlaşılmıştır.

Elde edilen bulgular sosyal hizmet bölümü için öğrencilerin istihdam olanaklarının ve gelecek beklentisinin umutsuzluk açısından önemli olduğunun altını çizmektedir. Ayrıca elde edilen bulgular sosyal hizmet eğitimi sürecinde öğrencilerin sosyal hizmete dair sahip olduğu tutum, beklenti, geleceğe yönelik kaygı, iş bulma umudu gibi durumların umutsuzluk düzeyinde etkili olduğunu göstermektedir. Göz ardı edilmemesi gereken bir husus da Oxenfeldt (1943)’ın modelinde işaret ettiği gibi; bireyler işsizlik ve buna bağlı umutsuzlukla karşı karşıya kaldıklarında, akıl ve beden sağlığı için uygun bir alternatif olarak genellikle serbest mesleğe yöneldiklerini varsayar (Akhumenkhan vd., 2013). Dolayısıyla sosyal hizmet alanında istihdam bulamayan yetişmiş insan gücü daha düşük nitelik gerektiren işlerde vasıfsız ya da düşük ücretli çalışan konumuna düşme tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Nitelikli bir sosyal hizmet eğitimi ve akademik disiplini için sosyal hizmet öğrencilerinin beklenti, umut ve tutumlarının önemli olduğu değerlendirildiğinde sosyal hizmette istihdam olanaklarının önemi gözden kaçırılmamalıdır. Sosyal hizmet öğrencilerinin nasıl bir eğitim aldığı kadar bu süreçte sosyal hizmete dair tutum ve gelecek beklentisi de önemlidir. İstihdama yönelik çözülmeyen sorunlar gelecek kaygısını arttırarak bireylerin sosyal hizmetten uzaklaşmasına ve sosyal hizmetin niteliğinin düşmesine neden olacaktır.

Tam Metin

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1921294

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*